17 Agustos 1999 !

UNUTMADIK...
UNUTTURMAYACAĞIZ...

17 Ağustos gecesi herşey 45 saniyeye sığdı.

Zamanın durduğu, saatlerin akrep ve yelkovanlarının donduğu 45 saniye geride kaldığında, gecenin karanlığı yüzyılın felaketinin silüetlerini taşıyordu.

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte yaşanan acının ve depremin yıkıcı gücünün akılalmaz boyutları ortaya çıktı. Deprem bölgesine ilk koşanlar, yaşananlara tanıklık edenler ise gazeteciler oldu. Objektifler, kameralar enkazları taradı, anaların, çocukların gözyaşlarını tüm dünyaya aktardı, yardımların dağıtımında yaşanan aksaklıkları ortaya çıkardı.

Kimi kez fotoğraf çekerken ağlasalar, objektiflerinin netini yapmaya çalışırken hıçkırıklara boğulsalar da gazeteciler üzerlerine düşen görevi yerine getirmek için haftalarca deprem bölgelerinden ayrılmadılar.

O günlerin fotoğraf karelerine sığmayan acıları bundan sonrası için birer ibret belgesi olarak önümüzde duruyor. Depremde yitirdiğimiz canların, sönen ocakların sadece alın yazısı olmadığını biliyoruz. İlgisizliğin, başıboşluğun faturasını o 45 saniyenin sonunda Türk halkının ödediğini unutmayacağız. Ve unutturmayacağız...

17 Ağustos depremlerinde yaşamlarını yitirenlerin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz...
<< Son Piyon>>
 
Boş Çerçeve
 
- Paradoksal Olmayan Varyasyonların Hepsını Şu An Yaşıyorum
Nilay
Sana Yaklaşmak Ne mümkün Yabani ___ ___ __ __Otlardan__ ___ ___ _
 
Sen aynı anda birkaç kalple
Oynarken
Boğuşup durursun yarattığın
Kaosta
Belki yalnızlık korkundan
Belki de
Içini acıtan neyse işte onu
Unutmak için
Ben anladım seni kazanmak
Kaybetmekmiş
Zaten aşk mutsuzlukla
Sevişirmiş
Yolu Yokuşa Sürmek Değil...
 
 
Bugün 28 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol