Babam Ve Oglum

Ona bir oda ver baba...

Sadık- İyi akşamlar baba
Hüseyin- Ne akşamı senin saatten haberin yok herhalde.
Sadık- Afedersin ters bir zaman oldu.
Hüseyin- Sadık senin her işlerin, her zamanların ters
Sadık- Baba ne olur kavga etmeyelim, bunu çok yaptık zamanında hiçbir şey olmuyor, hiçbir şey değişmiyor, bunu sen de gördün, konuşmamız gereken şeyler var
Sadık- Sigara?
Hüseyin- İçmem ondan öksürtüyor
Sadık- Baba buraya niye geldiğimi bilmiyorsunuz, aslında bir nedeni de olmamalıydı çıkıp gelmeliydim ama olmadı... ben... adım sadık, abiminki salim...
Hüseyin- E ne olmuş benimki de hüseyin Allah Allah
Sadık- Neden bu isimleri koydun bize baba? bu kadar mı korktun taa en başından beri bizden? bu kadar mı yön vermek istedin hayatımıza bize, ben kendi yolumu bulmak isteyince he!
Hüseyin- Senin yol dediğin... ... biz seni ziraat okuyasın diye gönderdik istanbula anarşik olasın diye değil!
Sadık- He tamda ben bunu diyodum işte baba. Beni okumaya gönderdin dimi ziraat fakültesine başka tercih yok okuyup mühendis olacan, çiftliğin başına geçecen burda kalıp birgülle evlenecen!.. hayatımı, okulumu, herşeyimi sen seçtin. ben bundan nefret ettim biliyo musun baba!
Hüseyin- Bencilsin diyon bana öyle mi? Birgül dedin ya, sen gittikten sonra o kızın hali nice oldu bunu hiç düşündün mü? kaç yıl durmadı kızın gözyaşı senden ötürü... bana bencil diyene bak get işine..
Sadık- Bana gittin diyosun baba ama ben gitmedim, gidemedim, kalamadım evim nerde bilemedim. çünkü aklımın bir tarafında bir köşesinde hep sen vardın... seninle bu.. bu olmamışlık, bu küslük.. insanın dönebileceği bir evinin olmaması ne demek biliyo musun baba. elimi neye attıysam kurudu. karım öldü. bir zamanlar aynı yola baş koyduğum arkadaşlarım reklam şirketlerinde, iktidar borozanı çalan gazetelerde acıyıp bana iş verdiler. köpeğe kemik atar gibi... kendilerini temizlemek, ruhlarını temize çıkarmak için... dur! konu bu değildi. ben başka bişey diyodum. hah tamam. ev diyodum. baba buraya niye geldim biliyo musun! denize bir oda ver, onu yanına al, burada büyüsün, bi evi olsun, gidecek başka hiçbir yeri yok.
Hüseyin- Yaa, gördünmü evlat ne demek, zor geldi demi, bakamıyon demi çocuğa, gördün mü evlat ne demek
Sadık- Gördüm baba, görmem mi hiç, peki sen hiç bir çocuğun büyüyeceğini görememek ne demek bunu bildin mi? hiç bilir misin bu duyguyu. hayat devam edecek, birileri yeni kitaplar yazacak okuyamayacaksın, yeni filmler çekilecek izleyemeyeceksin, sevdiğin bir şarkıyı bir daha dinlemek isterken dinleyemeyeceksin... bunlar kolay alışır insan. ama onu büyürken izleyememek, yanında olamamak, ilk kız arkadaşını göremeyecek olmak,
Sadık- Baba! yüreğim yangın yeri gibi biliyor musun? gözü arkada kalmak böyle birşey galiba...kaç gündür onu itmek istiyorum bana sarılınca, beni sevmesin diye kaç gündür uğraşıyorum ama yapamıyorum... onun hayatında yutkunamadığı bir yumru olacağım için de kendimden nefret ediyorum! ona bir oda ver baba, bir evi olsun, ama zaman zaman da çıkıp gidebileceği bir ev... ona söylemek istediğim o kadar çok şey var ki... sen söyle ona baba... ona de ki... ... .... ...
Hüseyin- Sadık... Sadık!.. Sadık evladım sadık kendine gel...sakine! sakineee!!! nerdesiniz ya. düştü düştü birden yere düştü. dayan. ben geliyorum. oğlum sadık!...

Açaydım kollarımı iki yana...

Hüseyin- Burda dureydim böyle, tam burda, böyle golleyimi açeydim iki yana. tuteydim onu, tuteydim onu ben, getme diyeydim... getme sadık... on beş sene evvelsi, dureydim böyle nuran, tuteydim sadığımı...
Nuran- Hüseyin indir gollarını, hüseyin gurban olam
Hüseyin- Sarılaydım böyle evladıma, getme diyeydim...
S- Baba herkes bize bakıyor...
Nuran- Hüseyin. hüseyin topla kendini, başımızda babamız sen kaldın bir tek... bak el kadar, el kadar torunumuz var. yapma hüseyin... hüseyin topla kendini...
Hüseyin- Gitmez idi o vakit... kalırdı... ağzım dilim kan olaydı get diyen dilim kopeydi... benim yüzümden... benim yüzümden... benim yüzümden... sadık sadık... sadık...
S- Hüseyin amca topla kendini..
Hüseyin- Tutamadım
Teyze- Hüseyin efendi... kalk bakim ayağa, kalk! hüseyin efendi.. aç bakayım kollarını, aç kollarını
Nuran- Abla kız delirdinmi?
Teyze- Karışma sen.
Teyze- Yürü bakem, yürü!
Teyze- Koş salim, yık geç babanı, yıkmazsan kafanı kırarım
Salim- Teyze...
Teyze- Yık babanı geç... yoksa baban ömrü billah düzelmez...
Teyze- Hüseyin efendi!... durdur onu!....
Salim- Baba... baba... baba... geliyom baba.!..
Teyze- Görüyonmu hüseyin efendi... gidecem diyen adamın önünde dağ olsa durmaz..
Hanife- Anammm salimm, geri dön lan... abooo ay nereye gidiyo

<< Son Piyon>>
 
Boş Çerçeve
 
- Paradoksal Olmayan Varyasyonların Hepsını Şu An Yaşıyorum
Nilay
Sana Yaklaşmak Ne mümkün Yabani ___ ___ __ __Otlardan__ ___ ___ _
 
Sen aynı anda birkaç kalple
Oynarken
Boğuşup durursun yarattığın
Kaosta
Belki yalnızlık korkundan
Belki de
Içini acıtan neyse işte onu
Unutmak için
Ben anladım seni kazanmak
Kaybetmekmiş
Zaten aşk mutsuzlukla
Sevişirmiş
Yolu Yokuşa Sürmek Değil...
 
 
Bugün 25 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol