Masum kelimeleri alet edeceğim kötü emellerime.Tiksiniyorum aslında birçok şeyden
ve birçok şeyin anlamsızlığından.Herşeyi sorun etmek istemiyorum ve nasılsa zamanı
gelince toparlanıp gideceğim diyorum.Bazen olmuyor.Olamıyor.Başlangıçta yalnız
geceleri ininden çıkan acı epey zamandır sabahlarımı da sarıyor.Yaradan usul usul
sızan kanın tarifi var mı? Ya da acının tarifi?..Tarifi neyime gerek,bizzat kendisiyle
muhatabım ben.Yaşanmışlık elinde çok okunmuş bir roman eski bir rum kaldırımında boylu
boyunca yatan faili meçhul bir ölü.Herkes en az bir kez ölmeli.
Yalnızlık ikindisinde tasarladığım hiçbir dizeyi yazmayacağım şimdilik.Tedirgin nefeslerin
tadını unutmadım.Evrimini tamamlamış bir yalnızlığın en erken dönemini yaşıyorum.
Gidiyorum ben, geliyorum kendim.İçimde yitik zamanların tortusu.Öfke,acı,kırılmışlık...
ve kimbilir daha neler?...henüz adını bilemediğim.
Kronik hayat acemisiyim...Beceremedim..Sürekli kan kaybediyorum.
Sevdiğim bir yolda yürüyüşüm bile kendimden kaçışa dönüşüyor...
Yürüdükçe artıyor istenmezliğim...
Yorgunum...
Psikoloji mutlaka bir isim bulmuştur bu hale,olsun, bilmek istemiyorum.Yitirilmiş
isteklerime uydurduğum tüm maskeler gülümsüyor bana.Bazen gece...bazen gündüz...
sıkıldım bu anlamsız maskegeçitten...
Kelimelerimden de sıkıldım kendimden beter. |