Bir isim vermeliyim sana.Halbuki yeniden seslenmeyeceğim,sesim bedenine hiç değmeyecek.Demek ki sana duyurmak için söylenmeyecek adın.Bunu tehlikeli buldum.
İnsan bazı acılarından susarak bile kurtulamıyor.Bu bilerek farketmek istemediğim bir hüznün kelimesiz anlatımıydı, sineye çektim.
Senden habersiz,seninle yaşamaya direndim.Gitmedim.Senin bende 'olmasın' istediğin herşeyle
birlikte bir bütün halindeymişim gibi görünsem de kendi içimde ruhumu bir musalla taşına
yatırmış oldukça ağır ameliyatlar yapıyor,parçalıyor ve senin bana bağımlılığını azaltacak
düşüncelerimi,hislerimi aslımdan ayırıp yoksayma yoluna gidiyordum.Bunu senin beni sevmene olan
ihtiyacımdan mı,benim seni sevmeye olan ihtiyacımdan mı yoksa kabul görmeme korkumdan mı
yaptığımı anlayabilmem o zaman dilimi içinde kesinlikle mümkün değildi.Aşk diyordum,sadece
aşk.Müthiş canım yanıyordu.Senin beni sevmen için yaratılmamıştım.
Sen,bana olmamı istediğin insanmışım gibi bakarken ben,parçaladığım ruhumu henüz heryerinden
sızan kanlar dinmemişken kaldırıp demir parmaklıklı bir hücreye hapsettim.Gözlerin gözlerimde
kendi mükemmelini ararken ben kendimi,sana hissettirmeden,seni incitmeden senin için anlaşılır
kılmaya çalışıyordum.Yıkıcı,yorucu ve yokedici bir tercümeydi bu.Hücre geçici bir mekan
değildi.Başlangıçta yaralarımın iyileşmesi için kendi isteğimle yaptığım bu hücre daha sonra
kendimi olağanüstü rahat hissettiğim bir yer haline dönüşecek ve ben uzun zaman boyunca kalın
duvarların,demir parmaklıkların arkasında kalacaktım.Son derece başarılı bir şekilde İnsanların
dünyasını dışıma hapsetmiştim.Tamamen senin için yapmış olduğum birşey değildi bu,fakat seninle
hücremin içinde bütünleştiğim zamanlarda yaşadığıma dair salt huzuru,mutluluğu damardan alıyor
ve hissediyordum.Damıtılmış zamanlarımın çoğalmasına özen göstermiyordum fakat isteğimin
ertelenmesine de asla izin vermiyordum.O kült deliliği anbean damardan almak beni müthiş
dağıtıyordu,bunu seviyordum.Vazgeçemiyordum,vazgeçebilme gücümü de ısrarla görmezden geliyordum fakat içimdeki ölünün sadece benim duyduğum sessiz çığlıkları her gülümsememde canımı acıtıyordu.
Hücremdeki salınımlarım derin izler bırakıyordu ve herşey oluyordu.Ben hala yaşıyordum.Ne için?
Aşk..??
Kimbilir...
|